19 yaşına geldiğimde, Kolombiya Medellin’de İngilizce öğretmeni olarak bir gönüllülük programına katılmaya karar verdim. Bu şehir bir zamanlar gezegendeki en tehlikeli yerlerden biriydi, ancak şimdi dünyanın her yerinden sanatçılar için bir merkeze dönüşüyor. Size bu büyüleyici şehirdeki deneyimlerimi ve onlardan neler öğrenebileceğinizi anlatayım.
Her şey nasıl başladı
Bir gün Almanya’daki üniversitemde dolaşırken “Şimdi Kolombiya’da gönüllü olun!” yazan bir afişeye rastladım. Maceracı bir genç olarak bu reklam ilgimi çekmişti. Kolombiya, doğal güzelliği ve otantik kültürü nedeniyle beni cezbetti. Bu fırsat da idealdi çünkü İspanyolca öğrenmek istiyordum. Sonunda başvurdum ve çok şükür kabul edildim. Ayrılma zamanı geldiğinde gergindim çünkü evden bu kadar uzak bir yere ilk kez tek başıma seyahat ediyordum.
İlk gün ve kabus otobüsü
12 saatlik bir uçuştan sonra, alışkın olduğumdan tamamen farklı bir kültüre sahip Atlantik’in ötesindeki bir ülke olan Kolombiya’ya vardım. Beni misafir edecek aile karşıladı ve çok heyecanlıydım desem az bile olur. Ancak birkaç gün sonra havaya ve saat farkına alışabildim. Ev sahibinle ve birkaç yerli ile konuştum ve herkes son derece misafirperver ve sıcak kanlıydı.
Bir haftalık uyumdan sonra, ertesi hafta öğretmen olarak ilk günüme başladım. Sabah 7’de kalktım çünkü ders sabah 8’de başlıyordu ve yolculuk yaklaşık 40 dakika sürüyor. Yolculuk denir mi bilmiyorum. Metroya binip şehir merkezine gittim ve ardından kabus otobüsüne bindim. Yukarda neden kabus otobüsü yazdığimi merak ediyor olabilirsiniz. Öyleyse açıklayayım…
Ölüm yoluna çıkmak
Medellin’in merkezinin bir vadide olduğunu ve dağlarla çevrili olduğunu bilmelisiniz. Ve şehir zamanla muazzam bir şekilde büyüdüğü için, dağlardan yukarı ve aşağı doğru kıvrılan pek çok düzensiz sokak var. Şansıma, öğreteceğim okul Medellin’in en uzak bölgelerinden birindeydi.
Sonuç olarak, bu engebeli yollardan geçen küçük otobüslerden birine binmek zorunda kaldım. Nasıl anlatiyim, bu otobüsler bilinen tüm fiziksel yasalara resmen görmezden geliyor. Tek yönlü bir yolda 90 derece yokuş yukarı gittiğinizi hayal edin. Everest Dağı’nın zirvesine gidiyormuş gibi hissettiyorsunuz. Kesinlikle ordaki otobüs şoförlerine büyük saygı duyuyorum. Neyse ki biz gönüllüler bir hafta sonra alıştık ve hatta yolculukların keyfini çıkardık.
Çocuklarla tanışmak
Her neyse, sonunda zirveye ulaştıktan sonra gözlerim bir okul arıyordu. Malzemeler (mesela kalem, kağıt) olmadan küçük bir kulübede ders vereceğimi öğrendim. Ben ve diğer yeni gönüllüler, bir moral bozukluğu anı yaşadık ama gelecekteki öğrencilerimiz olacak çocuklarla tanıştıktan sonra bu da hızla kayboldu. Sistem şu şekilde çalışıyordu: öğretmenler yaklaşık iki ayda bir değişiyor. Bu, çocukların İngilizce öğrenmek için benzersiz bir yaklaşım benimsemelerini sağlıyor.
Kanada, İtalya ve İsviçre dahil dünyanın her yerinden gönüllülerle tanıştım. Son iki aydır çocuklara dersi nasıl öğrettiklerini anlattılar ve daha iyi öğrenmelerine nasıl yardımcı olabileceğimiz konusunda bize tavsiyelerde bulundular. Başta zor oldu ama çabuk uyum sağladık. Sonunda büyük bir aile olduk.
Medellin’i Keşfetmek
Sadece pazartesiden perşembeye kadar çalışmak, şehri keşfetmek için yeterince miktarda zaman harcamamıza izin verdi. Gönüllüler çoğu zaman bir arada kalıyor ve daha çok turistik faaliyetlerde bulunuyorlardı. O zamanlar bunun hayranı değildim ve hala değilim. Yerli gibi yaşamayı tercih ettim ve bana etrafı gezdiren bazı cana yakın Kolombiyalılarla tanıştığım için şanslıydım.
Kampüs Üniversitesi
Antioquia Üniversitesi‘nde çok zaman geçirdim ve orada çok eğlendim. Kendimi bir Amerikan filmindeki öğrenci gibi hissettim çünkü daha önce hiç kampüs tarzı üniversitesine gitmemiştim. Öğrenciler genellikle sabahları oraya gider ve akşamları dönerlerdi. Spor salonu, havuzlar ve futbol sahaları da dahil olmak üzere ihtiyaç duydukları her şey üniversitenin kampüsünde olduğu için asla çıkmak zorunda kalmazlar.
Dürüst olmak gerekirse, baya etkilenmiştim ve içimden keşke Almanya’da da bunun gibi daha fazla üniversite olsaydı dedim. Bir grup yabancıyla büyük bir kafeteryada oturduğunuzu ve orda birbirinizle tanıştığınızı hayal edin. Hemen yanımızda salsa dersi yapılırken kendimi yabancılarla voleybol oynarken buldum. Tek kelimeyle muhteşem.
Doğa her yerde
Şehri ilk gezdiğimde gördüğüm tek şey tuğla ve betondu ama zaman geçtikçe şehrin doğal çevresini keşfettim. Medellin’de birçok park var ve en ünlüsü (Parque Lleras) doğal güzellikten yoksun olsa da, diğerlerinin hepsinde bol yeşillik var. Jardín Botánico, ziyaret ettiğim ilk parktı ve beni büyüledi. Güzel ağaçların ve çiçeklerin yanı sıra çok canlıydı. Mesela biz gittiğimizde tesadüfen büyük bir konser gerçekleşiyordu.
Parque Arví
Kolombiya gezimin en önemli noktalarından biri Parque Arví’ye gitmekti ve şansıma burayı bahsettiğim üniversitenin bir mimarlık dersiyle ziyaret etmiştim. Böylece sadece yeni alanlar keşfetmedim, aynı zamanda o belirli yerin tarihi hakkında da çok şey öğrendim. Parque Arví, Hispanik dönemi öncesinden bir arkeolojik sit alanı ve ekolojik bir doğa koruma alanıdır.
Bu parka götüren teleferik sizi Kolombiya ormanın üstünde yaklaşık 20 dakika sürdüğü için yolculuk başlı başına bir maceradır. Güzel doğa, parkta çok sayıda tarihi alan ve eski evler hepsı bir arada. O günlerde insanların nasıl yaşadığını görmek çok enteresandı. Medellin’de boş zamanı olan herkese şiddetle tavsiye edeceğim bir deneyim.
Şehrin Dönüşümü
Daha önce de belirttiğim gibi, Medellin halkı korkunç geçmişlerinin üstesinden gelmek ve sanatçılar için bir merkez oluşturmak için çalışıyor. Bir zamanlar şiddet içeren mahallelerde (İspanyolca: Barrio) dolaşınca bunu zaten hemen anlıyorsunuz.
En ünlü örnek olan Comuna 13, yirmi yıl önce Medellin’in (hatta Kolombiya’nın) en tehlikeli mahallesiydi. Bir turist olarak, bu mahalleden geçmeyi insanların aklında bile geçmezdi. Ama şimdi işler farklı. Dans gruplarından güzel grafitilere kadar, bu konum esasen Medellín’in dönüşümünün merkezi olarak sayılıyor. Açık hava yürüyen merdivenlerini çıktıktan sonra şehrin muhteşem manzarasını izleyebilirsiniz.
Internete güvenmeyin (güvenlik sorunu)
Şehri ve tarihini araştırdıktan sonra gergindim ve dürüst olmak gerekirse, bunun nedeni medyanın Kolombiya’yı nasıl tasvir ettiğindendi. Internette arayınca “Medellín güvenli mi?” ve “Medellín geceleri ne kadar tehlikeli?” gibi başlıklara rastladım. Uçağımın gece 1’de inmesinin etkisi olmadı desem yalan olur.
Yeni kültüre ve yaşam tarzına bir süre alıştıktan sonra, sonunda her şeyi net bir şekilde görebildim. Şehirde hala ufak tefek hırsızlık ve soygun gibi sorunlar olsa da şehrin tehlikeli ve misafirler hoş karşılanmadığı bir yer olduğunu iddia etmek yanlış olur.
Ne öğrendim ve bilmeniz gerekenler
Bu harika şehir hakkında yeterince anlattım sanırım; Size bir gönüllü olarak öğrendiğim en önemli derslerden bahsedeyim. Öğrendiğim ilk şey, evinizden çok uzakta ve günlük hayatınızdan çok farklı bir yeri ziyaret ederken açık fikirli olmanız gerektiğiydir. Tüm hayatımı Almanya’da geçirdim, bu yüzden dakik olmaya alışığım. Kolombiyalıların işleri halletme şeklinin biraz farklı diyelim. Birisi sabah 9’da buluşacağınızı söylerse, onu saat 10 gibi karşınızda bulabilirsiniz.
Diğer bir yönü ise sorumluluk ve mesuliyettir. Temel olarak, her şeyden siz sorumlusunuz ve kendinizi tembel veya motivasyonsuz hissetseniz bile performans göstermeniz gerekiyor. Ordan sizden başka kimse yok ve siz yapmassanız kimse bu çocukların eğitimiyle uğraşmaz.
Son olarak, orada yaşayan ailelere empati ve anlayış göstermeyi öğrendim. Ebeveynlerin, çocuklarının daha iyi bir geleceğe sahip olabilmeleri için çocuklarını bu ücretsiz İngilizce kurslarına göndermek için ellerinden geleni yaptığını anlamalısınız, bu kendi işlerini alıkoymak olsa bile. Çünkü çocukları için kendilerinden daha güzel bir gelecek yaratmak istiyorlar.
İpucu: Sadece Medellín’de kalmayın
Son bir şey, Medellín’i gerçekten çok sevsem ve bu şehirde bir saniye bile sıkılmadıysam da, gerçekten Kolombiya ülkesini mümkünse daha fazla keşfetmenizi tavsiye ederim. Cartagena, Guatapé ve Kahve Bölgesi‘ni ziyaret ettim. Üçü de beni farklı şekillerde şaşırttı ve başlı başına bir deneyimdi. O yüzden vaktiniz varsa Medellín’e yakın ve uzak yerleri ziyaret ederek mutlaka ufkunuzu genişletin.
0 Yorum